Translate

Sayfalar

İzleyiciler

Öykü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Öykü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Temmuz 2013 Salı

İhtiyar Balıkçı


   Serin bir Akdeniz akşamı. Küçük bir balıkçı köyü köyün bitiminde ufacık şirin bir balıkçı barınağı. Mendireğinin başladığı yerde ahşap, salaş mı salaş, üç masa konulabilen yaşlı Rum madamın işlettiği bir meyhane..
       
Kapısının yanında uyuyan yaşlı kangal bir ses duymuş gibi kafasını kaldırıp denize doğru bakınca, onu gören madam kapıya çıkar elini nazlı nazlı batmakta olan güneşe siper ederek iskele tarafına bakar. Uzaktan pata pata sesiyle yaklaşan küçük tekneyi görür. Yavaş hareketlerle içerden eski ahşap bir masayı alarak denizin ufacık dalgalarının sonlandığı yere, kumların üzerine yerleştirir.
Karşılıklı iki sandalyeyi de koyar. Yine yavaş hareketlerle mutfaktan iki kişilik servisi getirip masaya özenle yerleştirir.

8 Haziran 2011 Çarşamba

Bir Çöplüğe Bakar Öyküdür

Bir Çöplüğe Bakar Öyküdür
Zeyyat Selimoğlu


Babacığım çöplüğü göster bana, dedi çocuk.
Baba oğul anayolda yan yana yürüyorlardı; ana yoktu artık, ana geçmişten güzel bir anıydı, o kadar.
Babacığım bana söz vermiştin, dedi çocuk yemden çöplüğü gösterecektin bana.
Sağ yanlarında her türdün kısa bitki ve kır çiçeklerinin arasından açılmış toprak bir yol, öteye doğru uzanıyordu; ötenin daha da ötesine deniz olanca genişliğiyle yerleşmişti. Bütün çevre çamlarla, fundalıklarla, otlarla kaplıydı; çöp kamyonlarının gide gele açtığı toprak yol, buraya yabancıydı aslında, yerini şaşırmış, apışıp kalmış gibiydi: Bir vücude sonradan takılmış protez bir kol ya da bacak!