Translate

Sayfalar

9 Temmuz 2013 Salı

İhtiyar Balıkçı


   Serin bir Akdeniz akşamı. Küçük bir balıkçı köyü köyün bitiminde ufacık şirin bir balıkçı barınağı. Mendireğinin başladığı yerde ahşap, salaş mı salaş, üç masa konulabilen yaşlı Rum madamın işlettiği bir meyhane..
       
Kapısının yanında uyuyan yaşlı kangal bir ses duymuş gibi kafasını kaldırıp denize doğru bakınca, onu gören madam kapıya çıkar elini nazlı nazlı batmakta olan güneşe siper ederek iskele tarafına bakar. Uzaktan pata pata sesiyle yaklaşan küçük tekneyi görür. Yavaş hareketlerle içerden eski ahşap bir masayı alarak denizin ufacık dalgalarının sonlandığı yere, kumların üzerine yerleştirir.
Karşılıklı iki sandalyeyi de koyar. Yine yavaş hareketlerle mutfaktan iki kişilik servisi getirip masaya özenle yerleştirir.
        Bu arada tekne iskeleye yanaşmıştır içindeki ihtiyar kalkar, bağlama ipini halkaya sıkıca bağlar ve dönüp tuttuğu balıkları alır iskeleye çıkar yavaş adımlarla meyhaneye gelir. Kapıda onu bekleyen madama her biri bir kişiye fazla gelecek irilikteki çupraları verip masaya doğru yürür. Masada iki kişilik servis, beyaz peynir, kavun, buz kovası ve otuzbeşlik, onu beklemektedir..Oturur. Ölçüsünde rakısını koyar suyunu ve buzunu ilâve eder. 
        İrice bir yudum alır çatalı ile peynirden bir parça alıp ağzına atar. O arada içindeki buzun soğukluğuyla dışı buharlaşmış kadehini eline alır, parmağının ucuyla bir yukarı bir aşağı tekrar yukarı çizgi yapmaya çalışır.. Karanlık olmaktadır. Kadehinden bir yudum daha alırken gözü iskele tarafından yaklaşan arkadaşına kayar. Arkadaşı, nahif kendisinden bir kaç yaş küçük beyaz yüzlü, pamuk gibi saçları olan bir bayandır. Onu karşılayıp oturmasına yardım eder, kendisi de oturup kadehini doldurur.
        Bu arada madam iki balığı kâğıtta leziz bir şekilde pişirip getirir. Vee koyu bir muhabbet... Artık vakit hayli geçmiştir. Madama, gidiyoruz iyi geceler işareti yapıp kalkarlar. Beraberce ihtiyarın kaldığı küçük, ahşap kulübeye doğru yürümeye başlarlar.  İhtiyar durup tabakasını çıkarır. Önceden sarıp hazırladığı sigarayı ağzına alır, çakmağını çıkarıp yakar. Çakmağın ışığı gecenin karanlığında geçici körlük yapınca bekler. Gözleri görmeğe alışınca etrafına bakınır.. Kimse yoktur. Alışık olmalı ki ! hiç şaşırmaz..
       
Sigarasından derin bir nefes alıp, Ömrümüzün son demi şarkısını mırıldanarak kulübesine gelir. Doğru yatağına gider, uzanır, nasılsa yarın akşam yine buluşacağız diye düşünerek,, mutlu ve derin bir uykuya dalar.....

Yaşar GÜNEYSU
Kadın Dünyası * Erkek Dünyası * İletişim * motivasyon * Evlilik -- erkekçe, kadınca

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kadın Dünyası * Erkek Dünyası Evlilik -- erkekçe, kadınca