Serin bir Akdeniz akşamı. Küçük bir balıkçı köyü köyün bitiminde ufacık şirin bir balıkçı barınağı. Mendireğinin başladığı yerde ahşap, salaş mı salaş, üç masa konulabilen yaşlı Rum madamın işlettiği bir meyhane..
Kapısının yanında uyuyan yaşlı kangal bir ses
duymuş gibi kafasını kaldırıp denize doğru bakınca, onu gören madam
kapıya çıkar elini nazlı nazlı batmakta olan güneşe siper ederek iskele
tarafına bakar. Uzaktan pata pata sesiyle yaklaşan küçük tekneyi görür.
Yavaş hareketlerle içerden eski ahşap bir masayı alarak denizin ufacık
dalgalarının sonlandığı yere, kumların üzerine yerleştirir.
Karşılıklı
iki sandalyeyi de koyar. Yine yavaş hareketlerle mutfaktan iki kişilik
servisi getirip masaya özenle yerleştirir.
Bu arada
tekne iskeleye yanaşmıştır içindeki ihtiyar kalkar, bağlama ipini
halkaya sıkıca bağlar ve dönüp tuttuğu balıkları alır iskeleye çıkar
yavaş adımlarla meyhaneye gelir. Kapıda onu bekleyen madama her biri bir
kişiye fazla gelecek irilikteki çupraları verip masaya doğru yürür.
Masada iki kişilik servis, beyaz peynir, kavun, buz kovası ve
otuzbeşlik, onu beklemektedir..Oturur. Ölçüsünde rakısını koyar suyunu
ve buzunu ilâve eder.
İrice bir yudum alır çatalı ile
peynirden bir parça alıp ağzına atar. O arada içindeki buzun
soğukluğuyla dışı buharlaşmış kadehini eline alır, parmağının ucuyla bir
yukarı bir aşağı tekrar yukarı çizgi yapmaya çalışır.. Karanlık
olmaktadır. Kadehinden bir yudum daha alırken gözü iskele tarafından
yaklaşan arkadaşına kayar. Arkadaşı, nahif kendisinden bir kaç yaş küçük
beyaz yüzlü, pamuk gibi saçları olan bir bayandır. Onu karşılayıp
oturmasına yardım eder, kendisi de oturup kadehini doldurur.
Bu arada madam iki balığı kâğıtta leziz bir şekilde pişirip
getirir. Vee koyu bir muhabbet... Artık vakit hayli geçmiştir. Madama,
gidiyoruz iyi geceler işareti yapıp kalkarlar. Beraberce ihtiyarın
kaldığı küçük, ahşap kulübeye doğru yürümeye başlarlar. İhtiyar durup
tabakasını çıkarır. Önceden sarıp hazırladığı sigarayı ağzına alır,
çakmağını çıkarıp yakar. Çakmağın ışığı gecenin karanlığında geçici
körlük yapınca bekler. Gözleri görmeğe alışınca etrafına bakınır.. Kimse
yoktur. Alışık olmalı ki ! hiç şaşırmaz..
Sigarasından derin bir nefes alıp, Ömrümüzün son demi şarkısını
mırıldanarak kulübesine gelir. Doğru yatağına gider, uzanır, nasılsa
yarın akşam yine buluşacağız diye düşünerek,, mutlu ve derin bir uykuya
dalar.....Yaşar GÜNEYSU
Kadın Dünyası * Erkek Dünyası * İletişim * motivasyon * Evlilik -- erkekçe, kadınca
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Kadın Dünyası * Erkek Dünyası Evlilik -- erkekçe, kadınca