Translate

Sayfalar

İzleyiciler

hangi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
hangi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

5 Nisan 2012 Perşembe

Evlilik Sağlığı Nasıl Etkiler?

 Evlilik sağlığa iyi geliyor

Yeni Zelandalı bilim adamlarının yaptığı araştırma sonuçlarına göre, evliliğin ruh sağlığına iyi geliyor.


Yeni Zelanda'daki Otaga Üniversitesi psikologlarından Kate Scott, 15 ülkede 34 bin 500 kişinin katılımıyla yapılan araştırma sonuşlarını açıklarken, bu uluslararası

8 Mayıs 2011 Pazar

Hangi dans hareketleri kadınlara çekici geliyor?

Erkeklerin hangi dans hareketlerinin kadınlara çekici geldiği anlaşıldı.
İngiltere'nin Northumbria Üniversitesi'nden psikologlar, 18-35 yaşındaki 19 gönüllüyü basit bir ritmde dans ederken üç boyutlu kameralarla filme aldı. Hareketler, dans eden erkeklerin fiziksel özelliklerinden etkilenilmemesi için sanal ortama aktarıldı ve 37 kadına izletildi. Kadınlardan "iyi ve kötü dansçıları" belirlemeleri istendi. Kadınlar, "iyi dansçıları" özellikle kıvrak, yumuşak boyun ve gövde hareketleri yapanlar arasından seçti. Bu seçimde, erkeklerin sol omuz ve bileğinin hareketleri ile sağ dizinin hızı da etkili oldu.

30 Nisan 2011 Cumartesi

Evlilik sadece beyaz bir gelinlik ve mutlu bir yuva değildir

Evlilik hakkında bilmeniz gerekenler...

Evlilik sadece





beyaz bir gelinlik ve mutlu bir yuva anlamına gelmez. Evlilikte neler olup bittiğini, işin iç yüzünü öğrenmek isterseniz yazımıza mutlaka göz atın. Bakın tecrübe neler söylüyor?

27 Nisan 2011 Çarşamba

Hangi dans hareketleri kadınlara çekici geliyor?

Hangi dans hareketleri kadınlara çekici geliyor?

Erkeklerin hangi dans hareketlerinin kadınlara çekici geldiği anlaşıldı.
İngiltere'nin Northumbria Üniversitesi'nden psikologlar, 18-35 yaşındaki 19 gönüllüyü basit bir ritmde dans ederken üç boyutlu kameralarla filme aldı. Hareketler, dans eden erkeklerin fiziksel özelliklerinden etkilenilmemesi için sanal ortama aktarıldı ve 37 kadına izletildi. Kadınlardan "iyi ve kötü dansçıları" belirlemeleri istendi. Kadınlar, "iyi dansçıları" özellikle kıvrak, yumuşak boyun ve gövde hareketleri yapanlar arasından seçti. Bu seçimde, erkeklerin sol omuz ve bileğinin hareketleri ile sağ dizinin hızı da etkili oldu.

Şiddet eğilimi gösteren erkek tipleri ..

Şiddet eğilimini hangi erkek gösterir?

Hangi erkeğin şiddet eğilimi göstereceğinin formülü verilemez. İnsan yapısı ile karmaşık bir yaratıktır. Özellikle yetişme koşulları gereği üstün bir cins olarak yetiştirilen erkete şiddet eğilimlerinin varlığı yapılan tüm araştırmalar ortaya koyuyor. Konumuz gereği yalnızca bu konuya kısa başlıklar altında değinerek geçeceğiz. Genelde şiddet eğilimi gösteren erkeklerde görülen bazı ortak özellikler şunlardır:

Düşük benlik saygısına sahiptir.
Sıklıkla terk edilme, kayıplar, yardımsızlık, bağımlılık, güvenlik duygusunda azalma, mahremiyet ile ilgili sorunlar yaşamaktadır.
Kişilik bozukluğu tanısı alanlara sık rastlanmaktadır.
Engellenmeye karşı düşük tolerans gösterirler (kolayca sükunetini kaybeder)
İstismar ve şiddetin bulunduğu ailelerde büyümüşlerdir.
Kendi davranışları ile ilgili inkar, küçümseme, iddiacı ve yalana yönelme şeklinde bir tutum içindedirler.
Şiddet konusundaki görüşlerine bütün dünyanın katıldığını ve şiddetin günlük hayatla bahşetme yollarından biri olduğu düşüncesindedirler.
Empati yapma yeteneği zayıftır.
Kadın ve erkek davranışları konusunda katıdırlar (cinsiyet rolleri).
Sıklıkla kendisini “özel” olarak görmekte, koruyucu ve bakım verici olarak özel ilgiye hakkı olduğunu düşünmektedir.
Madde bağımlılığı sık görülmektedir.
Anormal düzeyde kıskançtır (örneğin, birlikte olduğu kişinin sürekli kendisiyle birlikte olmasını veya nereye giderse gitsin, haber vermesini bekler)
Elbette günümüzde erkeğin şiddete eğilimin tarihsel bir gelişim seyri vardır. Örneğin eski Roma’da erkekler eşlerini dövebilir, boşayabilir, zina, toplum içinde sarhoşluk ya da halka açık oyunlara gitmek gibi nedenlerle öldürme hakkına sahipti. 1700’lü yıllarda İngiltere’de yasalar kocaya doğru yoldan ayrılan karısını fiziksel olarak cezalandırma hakkını vermekteydi. Bu uygulama 19 yüzyılda ABD’de yapılmıştır. Kadının aşağılanması, güçler arasındaki eşitsizlik, kadının mal olarak görülmesi, cinsiyetçi rollerin dayatılması, erkeğin saldırgan davranışlarına onay verilmesi kadının ikinci sınıf insan sayılması ve dominant erkeğe bağımlığın sürmesini sağlamaktadır. Güç eşitsizliği ve “aile meseleleri” nin karışılmaması gereken özel hayat sayılmasının yanında sağlık ve adalet sisteminde görev yapanlar da 1960’lı yıllara kadar kadına yönelik şiddeti görmezden gelmiştir. 1970’li yıllardaki kadın hareketi kadının toplumda yaşadığı her türlü şiddete dikkat çekilmesini sağlamıştır.