Translate

Sayfalar

İzleyiciler

15 Haziran 2011 Çarşamba

Eşruhlar Fenomeni

Gerçek Bir Eşruh Öyküsü > Eşruhlar Fenomeni / R.Şanal Günseli Eşruhlar Fenomeni




Her Ütopya bir gerçeğin kendini bize hatırlatmasıdır aslında. Eş ruh ütopyası da işte aynen böyle bir şey.


''Kadın ayrılmayacak erkekten ve erkek bir olacak kadınla.”

Her Ütopya bir gerçeğin kendini bize hatırlatmasıdır aslında. Eş ruh ütopyası da işte aynen böyle bir şey. Kavuşma arzusu, arayış, özlem, umut bütün bunlar var olan bir ütopyanın kanıtıdır.

Yaşam Oyunu - Ezber Bozan Sıradışı Hareketler: Tüm insanlık, kendi sevgi öykülerimizi yazıp, oyna...

Yaşam Oyunu - Ezber Bozan Sıradışı Hareketler: Tüm insanlık, kendi sevgi öykülerimizi yazıp, oyna...: "Neden sevilmek isteriz? Severiz… Nedenleri vardır belki ama biz düşünmeden, içimizden gelen bir istekle seve..."

Romantik aşkın süresi

Romantik aşkın süresinin uzun olmadığı söylenir hep. Efsanelerde üç yıl olarak anlatılan bu aşkın süresi deneyimlerimizde de çok uzun olmamıştır. Öncelikle kadın bu rolü oynamaktan yorulmaya başlar. O bir Tanrıça değildir ve günahları ve sevapları olan bir insandır, ölümlü bir varlıktır. Herkes gibi, yer içer, dışarı çıkartır, kızar ve hatalar yapar. Bu Tanrıça rolü, ilişkinin sürekliliğinin vazgeçilmezi olduğunda kadın için yorucu hatta bunaltıcı olmaya başlar. Erkek ise, karşısındaki Tanrıça’dan bir Tanrıça’ya uymayan davranışlar gördüğünde önce şaşırır, görmezliğe gelir ama sonunda o da dayanamaz hale gelir. Karşılıklı anlayış içinde çözülebilecek birçok anlaşmazlık şiddetli kavgalara dönüşebilir. En kötüsü, çiftlerden biri ayrılmayı teklif eder. Bulunan tanrısallığı kaybetme korkusu sürekli bir ayrılık ve barışma şeklinde kendini gösterir.

Sevdiğin kadar ..

İlişkiler ve Beraberlikler

İlişki ve beraberlik kelimeleri aslında aynı anlamdaymış gibi kullanılsa da pek çok açıdan farklı anlamlar taşıyan sözcüklerdir. İlişki her zaman bir cinsiyet içermez ama beraberlik dediğimizde ilk akla gelen hemen her zaman karşı cins olur.

Beraberlik daha çok kadın ve erkek ilişkisini içerir.Ama ilişki için aynı şey söz konusu değildir.İş ilişkisi,arkadaşlık ilişkisi, kardeş ilişkisi,ebeveyn ilişkisi gibi pek çok ilişkiden bahsedebiliriz.Oysa arkadaşlık beraberliği ya da iş beraberliğinden söz edemeyiz.Bu anlamda beraberlikler daha çok kadın erkek birlikteliğini çağrıştırır.

Animasını annesinden kurtaran erkek

Animasını annesinden kurtaran erkek, gerçekten bu yeni duruma alışabilmiş değildir. Eski kalıpları terketmesi ona tanınmadık, bilinmedik, farklı bir anima sunmaktadır. Oysa erkek buna çok yabancıdır. Bir Terra Incognita olan bu anima erkeğin aslında aradığı sevgiliyi “deneme yanılma” yöntemi ile de bulmasına neden olur. Erkek karşısına çıkan ve onu etkileyen kadına Anima figürünü yüklemeye çok heveslidir. Bu bilinemeyen gizemli Anima, aynı zamanda tanrısal bütün özellikleri de üzerinde taşımakta, bir Tanrıça gibi gözükmektedir. Bu gizem perdesi daha kalkmadığından erkek içindeki bütün tanrısallığı bu Tanrıça’ya yükler, dolayısıyla yeni sevgilisi bu sıradışı nitelendirmeden payını alır. Erkeğin gözünde artık bu bir Tanrıça’dır ve erkeğin davranışları bu yönde gözükür.
Johnson (We, Romantik Aşkın Psikolojisi, 1993) bunu çok iyi tanımlar:

Enerjimizi Tüketen Kıskançlık

Kıskançlık

Aslında bütün dünya kıskanç da diyebiliriz. Doğduğumuz anda öyle bir dünyaya gözlerimizi açıyoruz ki hayatın kendisi bile rekabet üzerine kurulmuş.
Annesinin karnında kendisini dünyanın merkezi zannederek büyüyen bebek doğduktan bir süre sonra anlıyor ki aslında tek değil.Başkaları da var.Hatta öncelikle baba denilen bir varlık var ve annesinin sevgisine ortak.İlk çekişme ve kıskançlık burada başlıyor.Çocuk önce babasını annesinden ya da annesini babasından kıskanıyor