Translate

Sayfalar

İzleyiciler

27 Nisan 2011 Çarşamba

Şiddetin Dayandığı Kapı; Kadın

8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun!








8 Mart Dünya Kadınlar Günü Kutlu Olsun!.. Kadınlarımız !..

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ




Kadının kaderi meta olmanın, öteki olmanın dışına bir türlü çıkmıyor, çıkamıyor.

Aldatan ve aldatılan ne yapmalı?

İstatistiklere göre aldatan erkeklerin oranı giderek artıyor. Peki erkekleri aldatmaya iten nedenler neler? Aldatan ve aldatılan ne yapmalı?



Araştırmalara göre erkekler kadınlardan daha çok seksi düşünüyor ve daha aktif.. Yeni bir seks pozisyonuyla karşılaştıklarında heyecan yaşamak adına 'hayır' diyemeyebiliyorlar. Delicesine aşık olduklarında ya da uzun süreli ilişkilerde aldatmaya daha yatkın olabiliyorlar. İlişkilerinde güç ve kontrollerini göstermek için de aldatabiliyorlar. Eğer bir bağlılık sözü vermemişse, ilişkileri kolay sarsılabilir bir seviyede olabilir. Bazıları da gerçek bir bağlılıktan korktukları için aldatabilir.

Aldatan erkeğin davranışları

Yapılan araştırmalar, aldatan erkeklerin ortada hiçbir sebep yokken eşlerini birden bire çok fazla kıskanır hale geldiğini belirtiyor. Aldatan erkeklerin davranışlarında bunun gibi daha birçok değişiklik tespit edilmiş. İşte aldatan erkeğin davranışları…

Annelik


Anneliğin;
Uyuyan bebeğinin nefesini kontrol etmek,
Her ağlayan bebekte kendi bebeğinin sesini duymak,

Anneliğin Bir Kadına Kattıkları

Bir kadın için anne olmak yaşam boyu deneyimlenen en büyük değişimdir. Yaşamda karşılaştığımız her büyük değişiklik gibi anne olmak da fikir ve inanışlarımızda, yakınlarımızla ilişkilerimizde ve kendimizde belirli etkiler yaratır. Bunun dışında, hormonal değişimler ve hamilelikle başlayan bedensel farklılaşma da bir kadının kimlik algısını çeşitli şekillerde etkiler. Anne olmakla beraber gelen tüm bu değişimler, çocuksuz bir kadının çocuklu bir kadın olmasıyla yaşadığı muhteşem dönüşümü anlatır.

Farkındalıklarınız artar…

Kadının Değişen Toplumsal Rolü ve Aile Hayatı

Dr. Ahmet Türker (Klinik Psikolog)

Batı toplumlarında 20. yüzyılın 2. çeyreğinden sonra başlayan geleneksel toplumsal yapıdaki değişim, 1990’lı yıllardan itibaren Türk toplumunda da etkisini hızla göstermeye başlamıştır. Özellikle son 10 – 15 yılda görülen hızlı değişim, geleneksel toplumsal yapımızdaki temel karakterler olan; büyükbaba ve büyükanne, anne ve baba ile çocukların tipik statü ve rollerini hızla değiştirmeye devam etmektedir.