Translate

Sayfalar

İzleyiciler

14 Mayıs 2011 Cumartesi

Kadınların biyolojik saati daha hızlı!

Kadınların biyolojik saatinin erkeklerinkinden daha hızlı ilerlediği ortaya çıktı.

Uyanıklık-uyku, kalp-damar, sindirim, bağışıklık sistemleri, bazı hormonların salgılanması gibi önemli biyolojik faaliyetleri kontrol eden biyolojik saatin hızının cinslerde aynı olmadığını belirten bilimadamları, saat bilgisi verilmeyen ve bu bilgiye ulaşma imkanı olmayan bir ortamda 18 ila 74 yaşlarında 52 kadın ve 105 erkeğin biyolojik saatinin ilerleyiş hızını

11 Mayıs 2011 Çarşamba

Süperego (Süper Ego, Benüstü, Üst Benlik, Vicdan)

Süperego (Süper Ego, Benüstü, Üst Benlik, Vicdan)
Süperego (Süper Ego, Benüstü, Üst Benlik, Vicdan)

Hazırlayan: Akhenaton

Süperego, ruhsal aygıtın dizginleyici, suçlayıcı, yargılayıcı ve cezalandırıcı yapısıdır. Günlük yaşamdaki karşılığı "vicdan", belirtisi ise suçluluk duygusudur.[1] Başka bir deyişle süperego, ego vasıtası ile gelen id isteklerinin hangilerinin bilinç düzeyine çıkarılacağına hangilerinin bilinçaltına indirileceğine karar veren unsurdur.[2]
Psikanalizin kuramsal kavramı, "Ben" (Ego), "O" (id) ve "Benüstü" (Süperego) terimleriyle anılan ve

8 Mayıs 2011 Pazar

Nazik olmak - Nezaket Üzerine

 
Nazik olmak
Nezaket Üzerine
Geceleyin bir arkadaşımla bir gazete bayisine doğru yürüdük ve kendisi bir gazete aldı. Sonra da gazete bayisindeki satıcıya tesekkür etti. Satıcı ise hiç aldırmadı bile.

Kadın ve Erkek, muhteşem iki yaratım

Kadın Erkek İlişkileri-



Kadın ve Erkek, muhteşem iki yaratım.
Bibirini tamamlayan çok farklı bedenler, ruhlar ve dünyalar.
Bir bütünün , varoluşun ilahi bütünleyici parçaları.

Kadın ve erkeğin bir araya gelmesi , bizi içimizdeki tüm dişil ve eril yanlarımızın dengelenmesine götüren ilahi bir aşk yoludur.

Dünyanın Bütün Renkleri Bir Araya Toplanmışlar

Dünyanın Bütün Renkleri Bir Araya Toplanmışlar ve Hangi Rengin En Önemli En Özel Olduğunu Tartışmaya Başlamışlar:






Yeşil söze başlamış: Elbette ben en önemli rengim. Ben yaşamın ve umudun rengiyim! Çimenler, yapraklar, ağaçlar için seçilmişim. Yeryüzüne şöyle bir bakın, her taraf benim rengimle kaplı...

Mavi

Değişkendir onlar, İklimler gibi, doğa gibi..

Değişkendir onlar. İklimler gibi, doğa gibi... İnsanlar ancak varsayımlarda bulunabilir onların atacakları adımlar için.

Bazıları hayatı mutlak pasif bir ruh haliyle yaşarlar. Mutlak pasif ruh hâli: hayatı an be an, sadece şimdiye odaklanarak ve kendini akışa bırakarak yaşamaktır. Böyle yaşayan insanların geçmişlerine baktığınızda yoğun mücadeleler ve acılar bulursunuz mutlaka.
O noktaya dikensiz gül bahçelerinde soluklanarak gelinmez zira. Geçtikleri yol, hiç de düz ve kolay değildir. Engebelidir. Hiç umulmadık anlarda aşılmaz dağlar, köprüsüz ve dipsiz uçurumlar çıkar karşılarına. Bazen ayakları takılır düşerler ama mutlaka silkinip kalkarlar ve yollarına devam ederler.
Hatasız kullardan değildirler. Çoğumuzun düşünmeye bile cesaret edemediği hatalar düşmüştür kısmetlerine ve bu hatalarının bedelini mutlaka ödeyeceklerini hep bilmişlerdir. Öderler de...
Ama onlar hatalarından ötürü pes etmeyenlerdendirler. Her türlü hatadan ders almayı bilirler. Dahası, eğer derslerini almamışlarsa aynı hatayı yine yapacaklarını ve bu sefer daha da büyük bir bedel ödeyeceklerini de bilirler.

Kutsallarla Kadına Düşünmeyi Bıraktırdılar

Kadınlar bağlarını kaybetmediler, kadınların tinle hala doğrudan doğruya bağlantıları var. Sadece bunun nasıl kullanılacağını unuttular, ya da daha doğrusu, erkeklerin bu bağlantıya hiç sahip olamama durumunu taklit ettiler. Binlerce yıl erkekler kadınların bu bağlantıyı unutmalarını sağlamak için çabaladılar. Mesela, kutsal enginizasyonu ele alın. Kadınların bu dolaysız bağlantıya sahip oldukları inancını kökünden sökmek için yapılan sistematik bir tasfiye idi bu. Bütün organize dinler, kadınları daha aşağı bir yere koymak için yapılan çok başarılı bir manevradan başka bir şey değildir. Dinler kadınların daha aşağı olduklarını söyleyen tanrısal bir kanunu delil gösterirler.