Translate

Sayfalar

İzleyiciler

24 Ekim 2025 Cuma

"Bir ara görüşelim!"

"Bir ara görüşelim!"

Bu söz, yetişkin arkadaşlıklarında sıkça duyduğumuz, samimi ama bir o kadar da belirsiz bir ifade. Muhtemelen sizin de bu cümleyi ara sıra kurduğunuz ya da duyduğunuz bir dostluğunuz vardır.
İyi niyetle söylense de, iş, aile, ev işleri ve hiç bitmeyen sorumluluklar arasında bu buluşma planları çoğu zaman bir organizasyon kaosuna dönüşebilir. Gerçekten görüşmek istesek de, bu niyeti eyleme dökmek bazen zorlaşır ve o arkadaşlarla geçirdiğimiz zaman giderek azalır.


Araştırmalar, arkadaşlıkların zamanla zayıflamasının nedenlerini açıklıyor: Her yedi yılda bir, arkadaşlarımızın yaklaşık yarısıyla bağlarımız kopuyor. Bunun sebebi, bu kişilerle aniden uyumsuz hale gelmemiz değil; hayatımızın farklı evreleri değiştikçe, ilişkilerimizin de dönüşmesi. Yeni bir ilişkiye başlamak, evlenmek, çocuk sahibi olmak ya da kariyerde ilerlemek gibi adımlar, arkadaşlıkları farkında olmadan ikinci plana itebiliyor.
Enerji tüketen ilişkiler: Zorlayıcı arkadaşlıklarla nasıl başa çıkılır?
Büyük yaşam değişiklikleri, arkadaşlıkların en çok zarar gördüğü alanlardan biri. Yeni bir ev, bir bebek ya da yoğun bir iş temposu, dostluklara ayırdığımız zamanı kısıtlayabilir. Peki, daha az vakit geçirdiğimiz arkadaşlarımızla o eski yakınlığı nasıl koruyabiliriz?
Bir ilişki uzmanı ve yeni anne olan bir yazar, bu soruya kendi deneyiminden yanıt arıyor. Yeni doğan bebeğiyle hayatı değişirken, eski dostları ve yeni tanıştığı anneler arasında bir “kimlik karmaşası” yaşadığını fark etmiş. Bu süreçte, arkadaşlıklarına daha açık, dürüst ve yaratıcı bir şekilde yaklaşmayı öğrenmiş.
Örneğin, bir arkadaşının düzenlediği bir etkinliğe davet edilmediğini fark ettiğinde, bu durumu açıkça konuşmuş ve meşgul olsa da davet edilmekten mutlu olacağını söylemiş. Bu dürüstlük, arkadaşının farkında olmadan yarattığı mesafeyi kapatmış ve ikili, birlikte basit ama anlamlı anlar paylaşmak için zaman yaratmış; mesela evde birlikte yemek hazırlamak gibi.Bu deneyim, açık iletişimin arkadaşlıkları nasıl güçlendirebileceğini gösteriyor. Bilim de bunu destekliyor: Geniş ve sağlıklı bir sosyal çevre, yaşam süremiz üzerinde sağlıklı beslenme ve düzenli egzersiz kadar etkili.“İlişkisel yalnızlık” tuzağı
Bir uzman, romantik bir ilişkiye giren kişilerin arkadaşlarıyla bağlarının zayıflamasını “ilişkisel yalnızlık” olarak tanımlıyor. Tek bir kişiye odaklanmak, ne kadar mutlu bir ilişki olsa da, arkadaşsız bir hayatın yalnız hissettirebileceğini söylüyor.

Hayatın karmaşasında arkadaşlıklara yer açmak, değişen koşulları kabul etmekten geçiyor. Mükemmel buluşma anlarını beklemek yerine, arkadaşları günlük hayatımızın dağınık ama gerçek anlarına davet edebiliriz. Yeni bir bebekle market alışverişine mi gidiyorsunuz? Bir arkadaşınızı çağırın. Birlikte yürüyüşe çıkmak ya da kahve içmek için kısa bir an bile yaratmak, bağları güçlendirebilir.
Yüz yüze iletişimin gücü
Uzmanlar, özellikle dijital çağda yüz yüze iletişimin önemine vurgu yapıyor. Mesajlaşmalar, arkadaşlıkları sürdürmek için pratik olsa da, gerçek bir buluşmanın yerini tutmuyor. Pandemi dönemi, sanal iletişime bağımlılığı artırırken, yalnızlığı normalleştirdi. Ancak sosyalleşme bir kas gibi: Ne kadar çok kullanırsak, o kadar kolaylaşır.

Eğer buluşma fikri gözünüzü korkutuyorsa, uzmanlar şunu öneriyor: Buluşmadan önceki endişelere değil, sonrasında hissedeceğiniz mutluluğa odaklanın. Sosyalleşmenin bize kattığı enerjiyi genellikle hafife alırız.
Arkadaşlıkları canlandırmak için ne yapmalı?
Bir dostluğu yeniden canlandırmak için küçük bir adım yeter. Mesela, ortak bir anıyı hatırlatan bir mesaj ya da kısa bir sesli not, bağlantıyı yeniden kurabilir. Burada önemli olan, “beğenme boşluğu”nu unutmamak: Çoğu zaman, insanların bizi düşündüğünden daha az sevdiğini sanırız, oysa gerçekte durum tam tersi olabilir.

Arkadaşlıkları “kırılgan” değil, “esnek” olarak görmek, yoğun zamanlarda bile bağların kopmayacağına güvenmemizi sağlar. Birlikte geçirilecek zaman için kitap kulüpleri, hobi kursları ya da ortak yürüyüşler gibi etkinlikler planlamak, buluşmaları daha kolay ve keyifli hale getirebilir.Sonuç olarak, dostluklarımıza güvenmek ve risk almak gerekiyor. Unutmayın, düşündüğünüzden daha çok seviliyorsunuz. O yüzden bir mesaj atın, bir kahve önerin ve o “bir ara görüşelim” sözünü gerçeğe dönüştürün!

Kadın Dünyası * Erkek Dünyası * İletişim * motivasyon * Evlilik -- erkekçe, kadınca

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Kadın Dünyası * Erkek Dünyası Evlilik -- erkekçe, kadınca