Dünyada anlamı ve faydası olmayan hiç bir şey yoktur. Eflatun diyor ki "Bir ihtiyaç sonunda yaratılan herhangi bir şeyin, bir yaratılma sebebi vardır."
Bugün çoğu insan kaynaklarını kullanmıyor. Hayat çeşmesine bir fıçı ile gidecek yerde bir kepçe ile gidiyor. Kullanılmayan kaynaklar yerinde durmuyor. Onları veren güç, kullanmadığımız kaynakları elimizden alıyor. Tarih boyunca, kullanılmayan kaynaklar körelmiş, kullanılanlar daha da güçlenmiş ve artmıştır.
Okyanusların derinliklerinde bulunan ve görmeye ihtiyaç duymayan balıkların gözleri kapanmıştır. Vücudumuzdaki bütün kaslar kullandıkça güçlenir. Beynimiz de bir kas gibidir. O da kullanıldıkça güçlenir. Beyin ne kadar az uyarılır veya ne kadar az kullanılırsa o kadar zayıflar. Akıl veya hayal gücü de en fazla okumakla uyarılır.
Deepak Chopra’nın “Sağlığı Yaratma” kitabında ifade ettiği gibi, dünyanın herhangi bir yerinde bir şey yararsızlaştığında orada körelme görülür. Evrende yararsızlaşan her şey ölüyor. Gerek kendi içimizde gerekse evrende yararsızlaşan herhangi bir kaynağa yer yoktur. Gelişmeye katkıda bulunan kaynaklar varlığını bozulmadan sürdürebiliyor. Bu bakımdan hayatta kalmak isteyen bütün varlıklar, gelişmek ve ilerlemek zorundadırlar.
Hareketsizlik yüzünden birçok organın köreldiğine hepimiz zaman zaman şahit oluyoruz. Kullanılmayan bir organ köreliyor. Körelen bu organ çalıştırılıp yararlı hale gelirse canlanma tekrar başlar. Çünkü o bölgede hareketle kan dolaşmaya başlar ve hareket ettirildiğinde de güçlenme belirtileri hemen göze çarpar.
Nasıl ki akmayı bırakan bir nehirde hemen kokuşma ve bozulma belirtileri görülüyorsa, fiziksel ve zihinsel olarak hareketsiz kalan kimselerde de çürüme belirtileri baş gösterir. Boks maçında en fazla acı çeken boksör en az hareket edendir. Uzun süre hareketsiz kalan iş adamlarının işi bozulur. Gemiler denize açıldıkları zaman, limanda durdukları zamana oranla daha uzun ömürlü olurlar.
"Kullan yoksa kaybedersin" sloganı genel bir evren yasasıdır. Kullanmadığımız her şeyi kaybederiz. Üç yıl tekerlekli sandalyede oturan bir kimse, üç yıl sonra yürüyemez duruma gelir.
Kişinin sağlıklı ve mutlu yaşayabilmesi için, kendini işe yarar bir konu getirmesi gerekir. İnsanoğlu ihtiyaç duyulmadığını hissettiği andan itibaren yavaş yavaş ölüyor.
Bu bağlamda kadın ve erkeklerin depresyon sebepleri farklıdır.
Kadınların depresyonunun en önemli sebeplerinden bir kendilerini terk edilmiş hissetmeleridir. Bu hisse kapılan kadınlar kendilerini üzüntülü ve mutsuz hissederler. İhtiyaçları karşılanmayan kadınlar boşluk ve güçsüzlük duygusu içine girerler. Moralleri bozulur.
Erkeklerin depresyonunun temel sebeplerinden biri ise, kendilerini gereksiz hissetmeleridir. Erkek işsiz olduğunda veya kendini işinde veya ilişkisinde takdir edilmediğinde morali bozulur. Enerji düzeyi birden düşer ve hayatının monoton hale geldiğini düşünmeye başlar. Bazı erkekler ruhsal çöküntü içine düştüklerini bile fark edemezler. Büyük bir motivasyon eksikliği içine girerler.
Okyanusların derinliklerinde bulunan ve görmeye ihtiyaç duymayan balıkların gözleri kapanmıştır. Vücudumuzdaki bütün kaslar kullandıkça güçlenir. Beynimiz de bir kas gibidir. O da kullanıldıkça güçlenir. Beyin ne kadar az uyarılır veya ne kadar az kullanılırsa o kadar zayıflar. Akıl veya hayal gücü de en fazla okumakla uyarılır.
Deepak Chopra’nın “Sağlığı Yaratma” kitabında ifade ettiği gibi, dünyanın herhangi bir yerinde bir şey yararsızlaştığında orada körelme görülür. Evrende yararsızlaşan her şey ölüyor. Gerek kendi içimizde gerekse evrende yararsızlaşan herhangi bir kaynağa yer yoktur. Gelişmeye katkıda bulunan kaynaklar varlığını bozulmadan sürdürebiliyor. Bu bakımdan hayatta kalmak isteyen bütün varlıklar, gelişmek ve ilerlemek zorundadırlar.
Hareketsizlik yüzünden birçok organın köreldiğine hepimiz zaman zaman şahit oluyoruz. Kullanılmayan bir organ köreliyor. Körelen bu organ çalıştırılıp yararlı hale gelirse canlanma tekrar başlar. Çünkü o bölgede hareketle kan dolaşmaya başlar ve hareket ettirildiğinde de güçlenme belirtileri hemen göze çarpar.
Nasıl ki akmayı bırakan bir nehirde hemen kokuşma ve bozulma belirtileri görülüyorsa, fiziksel ve zihinsel olarak hareketsiz kalan kimselerde de çürüme belirtileri baş gösterir. Boks maçında en fazla acı çeken boksör en az hareket edendir. Uzun süre hareketsiz kalan iş adamlarının işi bozulur. Gemiler denize açıldıkları zaman, limanda durdukları zamana oranla daha uzun ömürlü olurlar.
"Kullan yoksa kaybedersin" sloganı genel bir evren yasasıdır. Kullanmadığımız her şeyi kaybederiz. Üç yıl tekerlekli sandalyede oturan bir kimse, üç yıl sonra yürüyemez duruma gelir.
Kişinin sağlıklı ve mutlu yaşayabilmesi için, kendini işe yarar bir konu getirmesi gerekir. İnsanoğlu ihtiyaç duyulmadığını hissettiği andan itibaren yavaş yavaş ölüyor.
Bu bağlamda kadın ve erkeklerin depresyon sebepleri farklıdır.
Kadınların depresyonunun en önemli sebeplerinden bir kendilerini terk edilmiş hissetmeleridir. Bu hisse kapılan kadınlar kendilerini üzüntülü ve mutsuz hissederler. İhtiyaçları karşılanmayan kadınlar boşluk ve güçsüzlük duygusu içine girerler. Moralleri bozulur.
Erkeklerin depresyonunun temel sebeplerinden biri ise, kendilerini gereksiz hissetmeleridir. Erkek işsiz olduğunda veya kendini işinde veya ilişkisinde takdir edilmediğinde morali bozulur. Enerji düzeyi birden düşer ve hayatının monoton hale geldiğini düşünmeye başlar. Bazı erkekler ruhsal çöküntü içine düştüklerini bile fark edemezler. Büyük bir motivasyon eksikliği içine girerler.
Kadın Dünyası * Erkek Dünyası * İletişim * motivasyon * Evlilik -- erkekçe, kadınca
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Kadın Dünyası * Erkek Dünyası Evlilik -- erkekçe, kadınca